Maske mi dağıtılıyor; film mi çekiliyor?


Şanlıurfa'daki belediyelerimiz sosyal medyada reklam yapmakta adeta yarışıyor. Özellikle koronavirüs tedbirleri kapsamında dezenfekte edilen her sokak, her bina ayrı ayrı görüntülenerek servis ediliyor.
Belediyeler yaptıkları çalışmaları kamuoyuna duyurmasın mı? Tabiî ki her kurum, yaptıkları çalışmaları kamuoyuna duyurmakta hakkı var. Özellikle şeffaf çalışma, kamuoyu ile paylaşmayı gerektirir. Ancak Şanlıurfa'da bu durum biraz fazla abartılıyor. Ayrıca birçok durumu paylaşmayarak sadece reklam amaçlı çalışmaları paylaşmak da şeffaflığı etkisizleştiriyor.
Şimdi koronavirüs tedbirleri kapsamında belediyelerin maske dağıtımından bahsedelim. Virüsten korunmak için maske kullanmak önem taşırken, maskelerin fiyatları kat kat arttı. Bu iş yine fırsatçılığa dönüştü. Bu nedenle maske satışları da yasaklandı.
Maskeyi bulamayan vatandaşlar ne yapmalı? Maskenin ücretsiz bir şekilde dağıtılması görevi, valilikler, kaymakamlıklar ve belediyelere verildi. Ancak vatandaş halen maskeye ulaşmakta zorluk çekiyor. Birçoğu günlük kullanılabilen maskeyi 3-4 gün cebinde taşıyor. Sadece zorunlu olan bölgelerde takmak zorunda kalıyor.

Belediyelerimizin sosyal medya hesaplarına baktığımızda kesintisiz bir şekilde maske dağıtımını yaptıklarını görüyoruz. Ancak gerçekte vatandaş sokağa çıktığında maske dağıtan görevlileri bulamıyor. Sorduklarında maske dağıtımı bitmiş, görevliler gitmiş.
Vatandaşlar otobüse binmek için maske arayışına girerken, toplama merkezinde bulunan görevlilerden maske istiyor. Onlar da sınırlı sayıda veriyor. Çünkü oradaki görevliler de maske bulmakta sıkıntı çekiyor. Peki o kadar maske dağıtılıyor, nereye gidiyor bu maskeler?
Neyse ki maske dağıtan belediye ekiplerine rastlıyoruz. Ancak maske dağıtımını görünce ilk önce film çekildiğini sanıyoruz. Çünkü bir görevli maske dağıtırken, öteki kameraya çekiyor. Vatandaş görevliden maske istediğinde görevli maske isteyeni bekletiyor, önce kameranın açısını ayarlıyor. Kamera hazır hale geldikten sonra maskeye ihtiyaç duyan vatandaş maskesini alabiliyor.

Öte yandan görevli, maske isteyen birine otobüse girmesini ve oturmasını istiyor. Vatandaş otobüse bindikten sonra maskesi kamera eşliğinde geliyor. Yani çoğu kişiye maskeler görüntü olmadan verilmiyor. Maske alan vatandaşlardan maske dağıtımı için talimat veren başkana da teşekkür etmeyi unutmamaları isteniyor. Ve vatandaşlar, sanki belediye başkanı cebindeki parayla maske almış ve hayrına dağıtıyor gibi teşekkür etmek zorunda kalıyor. Kameranın şarjı biterse maske dağıtımı da sona erecek gibi bir hava görüyoruz. 
Film sahnelerini aratmayan bu sahne, sadece bir kutu maske dağıtımı içi kurgulanıyor. Belediyeler bu şekilde çok büyük icraatler yaptıklarını göstermeye çalışıyorlar. İşte bu nedenle vatandaşlar tepkili. Vatandaşlar çalışma beklerken, karşılığında reklam görünce hayal kırıklığına uğruyor.

BELEDİYE MECLİSİNİN OLAĞANÜSTÜ TOPLANTISINDA GÖRÜŞÜLEN KONULAR BİRAZ KOMİK GELDİ
Koronavirüs vakasının ülkemizde görülmesiyle birçok toplantıyla birlikte belediye meclis toplantıları da iptal edilmişti. Sadece olağanüstü kararların alınması için toplanabileceği kararlaştırıldı. Bu nedenle Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Meclisi de olağanüstü toplantı gerçekleştirmek için toplandı.
Mecliste görüşülen konuların koronavirüs mücadelesiyle alakalı olduğunu beklerken, görüşülen konular bizi şaşırttı. Çünkü koronavirüsle alakalı sadece özel halk otobüslerin hat kiralama bedelinin 3 ay boyunca alınmayacağıyla ilgili oldu. Diğer konuların hiçbir olağanüstü halini göremedik.
Bir akaryakıt istasyonuna ruhsat verilmesi, TOKİ'nin Eyyübiye ilçesindeki konutların takası için yetki verilmesi, imar değişiklikleri… Bu kararların alınması için daha sakin günler beklenemez miydi? Bu kadar mı aciliyeti vardı?
Şimdi bununla ilgili belediyelerimiz “Biz koronavirüs salgınıyla mücadele ederken bile projelerimizi sürdürdük, çalışmalarımızı devam ettirdik” deseler, kim buna inanacak? Siz imar değişikliğini bir yıl sonra da yapsanız, bu kente büyük bir şey kaybettirmeyecek. Yapılmasının gecikmesiyle sorun yaşanacak çalışmalar belli.
Madem ki siz koronavirüsle mücadele kapsamında mevcut çalışmalarınızı, projelerinizi de yürütüyorsunuz, o halde Karakoyun Köprülü Kavşağında, Çevik Kuvvette çalışmalar neden durdurulmuş? Aciliyet gerektiren çalışmalar bunlar değil mi? Bu çalışmalar TOKİ ile takas yapmaktan daha önemli değil mi?   

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sosyal izolasyon neden bu kadar önemli?

Bu devran hep böyle mi dönecek?

Gözler çabanın aynasıdır!