Murat Doğan Makale Arşiv

Bir binanın temeli çürük yapılırsa yapılan bina ne kadar güzel olursa olsun siz o binada oturur musunuz? Ne kadar güzel ve lüks olursa olsun, hiç kimse bu binada oturmayı kabul etmez. Hep bir telaş, korku olacak. O çürük temelin üzerinde yapılan bina kullanışlı olmayacağı gibi binanın lüks yapılması için harcanan maliyet de boşa gitmiş olacak. Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi tarafından kentte bulunan yaya üst geçitleri boyanıyor, güzel bir estetikliğe kavuşturuluyor. Bu tabi ki normal bir çalışmadır. Ancak bununla ilgili belediyenin sosyal medya hesabından estetik çalışma ile ilgili yapılan paylaşım, dikkat çekici türden. “Şehrimizde yer alan üstgeçitleri kullanmaya özendirip estetik görüntüye kavuşturuyoruz.” notu paylaşılmış. Üst geçitleri sadece boyama ile estetik hale getirerek kullanışlı hale getireceklerine inanan yetkililer büyük bir yanılgı içerisindeler. Üst geçitleri boyama büyük bir çalışma olmadığı gibi paylaşılan notun da fazla bir önemi yok. Ancak önemli olan ça

Enkaz altında kalanları, korkudan evlerine giremeyip geceyi dışarıda geçirenleri ya da kurtulma şansını kaybedip yaşama umudunu yitirenleri görünce ciğerimiz bir kez daha yandı. Çocuklarına siper olup yine de çocuklarıyla birlikte enkaz altında kalarak hayatını kaybedenlerin durumunu görünce sözler boğazımızda düğümlendi, konuşamaz hale geldik. Daha İstanbul, Bingöl, Van depremlerinde kaybettiklerimizin acısı bitmezken son zamanlarda yine İstanbul'da, Manisa'da korkuyu yaşadık. Ancak en son da Elazığ'da korkuyla birlikte acıyı da yaşadık. Keşke binalar biraz daha sağlam olsaydı da bu korkuyu, acıyı yaşamamış olsaydık. Keşke bu depremi de can kaybı yaşamadan atlatsaydık. Ama yine şanslı olamadık. Bunların olmaması için de binaların çürük olmaması, depreme dayanıklı olması gerekir. Ancak ne yazık ki halen birçok bölgede dayanıksız binalar var. Bilindiği gibi ülkemiz fay hatları üzerinde olduğundan dolayı deprem yaşama riskimiz daha yüksek. Bu nedenle her zaman dep

Şanlıurfa'da sürekli yaşanan ve vatandaşların mağduriyetine neden olan sorunlara baktığımızda ya düzensiz çalışma ya da zamanında müdahale etmeme var. Birçok çalışma yapılırken, uzun süreli olması pek dikkate alınmıyor. Çalışma yapılsın, vatandaş görsün yeter. Birecik'te geçtiğimiz yıl meydana gelen heyelan sonrası bilindiği gibi yoğun olarak kullanılan yol kapandı. Bu durum vatandaşları mağdur ederken, aylar sonra alternatif denilen yol yapıldı. Bu da daha fazla mesafeli olduğundan dolayı pek uygun görülmedi. Üstelik heyelan bölgesinde halen tehlike var, bir kez daha heyelanın meydana gelmesi riski var. Ancak neredeyse bir yıl geçti, halen burada çalışmalara başlanmadı. Herhalde bir heyelanın daha yaşanması bekleniyor. Trambüs projesindeki düzensizlikler de devam ediyor. Bir türlü gelmeyen trambüs hakkında geçtiğimiz günlerde Saadet Partisi Meclis üyeleri önerge verdi ve konu tekrar gündeme geldi. Projenin mimarı olan Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Nihat Çiftçi d

Bir partiyi ayakta tutacak direklerden biri de belediyelerdir. Çünkü belediyeler vatandaşlara daha yakın, onların sorunlarını gidermede ön ayaktır. Ancak Şanlıurfa belediyeleri partisini başarılı gösterecek kadar çalışıyorlar mı? Eleştirilere bakılırsa, gerektiği çalışmalar yapılmıyor. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, hafta sonunu Şanlıurfa'da geçirdi. Özhaseki, Viranşehir, Ceylanpınar, Akçakale, Halfeti, Haliliye ilçelerini ziyaret ederek açıklamalarda bulundu. Biz doğrusu Özhaseki'nin, bir türlü tamamlanmayan projeler ile ilgili açıklama yapmasını bekliyorduk. Çevik Kuvvet, Karakoyun köprülü kavşakların çalışmalarının hızlandırılması talimatını vermesini bekliyorduk. Trambüsün ne zaman geleceğine açıklık getirmesini bekliyorduk. Elektrik sorununun bitmesi ile ilgili müjde bekliyorduk. Daha bunun gibi birçok sorunun çözümü, projelerle ilgili açıklama yapmasını umuyorduk. Ancak açıklama ağırlıklı olarak teşekkür oldu. Özhaseki, ilçeleri ziyaret etti,

Viranşehir Belediye Başkanı Salih Ekinci, önceki gün kendilerini ziyaret eden AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki'ye bir söz veriyor. Diyor ki, “İnşallah AK belediyeciliği ilçemize öyle güzel tanıtacağım ki, 5 yıl sonra Ak Parti bayrağımızı dikeceğiz ve evimizde oturup belediyeyi   kazanacağız." Başkan Ekinci hizmetten, memnuniyetten bahsediyor olabilir ama bu ifade yanlış anlaşılacak ve seçim kaybettirecek türdendir. Hatırlayın yıllar önce Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesini kazanmayı garanti hale getiren Ak Partili vekiller, ceket polemiğini oluşturmuştu. Şanlıurfalılar tepkisini sandıkta göstermişti ve Ak Parti'ye kaybettirmişti. Vatandaşların gönlünde ne kadar taht kursanız da emek vermeyen yöneticiler kaybeder. HDP'nin 20 yıldır elinde tuttuğu ilçeyi nasıl kaybettiyse, çalışmayan partiler de kaybetmeye mahkumdur. Şimdi HDP'nin Viranşehir'de neden kaybettiği üzerinde durmanın pek anlamı yok. Belki de HDP oraya garanti gözüyle bakmış ve

Şanlıurfa'da özel halk otobüsü denince kuralsızlık, mağduriyet gelir akla. Kuralsız davranan özel halk otobüsleri sürücüleridir ancak mağdur olan vatandaşlardır. Özel halk otobüsleri durak dışında istedikleri her yerde yolcu almak ve indirmek için durur, trafiğin tıkanmasına sebep olmalarını görmezden gelirler. Şehir içinde yoğun bölgelerde hız sınırını aşarlar, yazın klimayı açmazlar. Şikayetini dile getiren ya da bir durumu ifade eden vatandaşları azarlarlar. Özel halk otobüsleri çoğu kez şikayet ediliyor, tepki çekiyor. En üzücü yanı da yaşlı ve engellilere karşı haksızlık yapmalarıdır. Bilindiği gibi Büyükşehir Belediyesi tarafından özel halk otobüslerinin yaşlı ve engellileri ücretsiz olarak taşımaları için aylık bin TL civarında ödenek sağlanıyor. Ancak özel halk otobüsleri işletmecileri bu parayı alırken güzel de ücretsiz otobüsü kullanan yaşlı ve engellileri alırken zor geliyor. Yaşlı vatandaşları gördüklerinde tehlikeye dahi aldırış etmeden gaza basıyorlar, o vatanda

Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Nihat Çiftçi, sosyal medya hesabından bir paylaşımda bulunarak, her zaman olduğu gibi yine kendi döneminde kısıtlı zamanda çok iş yaptığını belirtmiş. Eski Başkan Nihat Çiftçi, 3,5 yıl görevde kalmasına rağmen 35 yıllık bir çalışma yaptığını bir kez daha vurguladı. Evet gerçekten hakkını yememek lazım. Büyükşehir Belediyesi'nin şu anki çalışmalarına oranla daha hızlı gelişme sağlıyordu Nihat Çiftçi. Ancak sorunlar çözüldü mü? Hayır! Bazen çok hızlı çalışırsınız ama çalışmanızda bir planlama olmazsa meyvesini alamazsınız. Bir ay içinde birçok bağlantı yolu yaparsınız ama en ufak bir yağışta o yolunuz çökerse bu çalışmaların hiçbir karşılığı olmaz. Yolun yapımında emeği geçenler haklı olarak eleştirilir. Şimdi Şanlıurfa'nın durumuna baktığımızda belediyecilik açısında halen çok eksiklikler, sıkıntılar olduğunu görüyoruz. Bu sorunlar halen yaşanırken, kimsenin çıkıp da en iyi çalışmayı yaptığını söylemeye hakkı yok. Hizmet yapılan

ŞUSKİ yönetimi göreve başlar başlamaz, borcunu kapatmanın yolu olarak su faturalarının tahsilatında çareyi buldu. DEDAŞ gibi ŞUSKİ de “Borcunuzu ödediniz ödediniz, ödemediğiniz taktirde suyunuzu keseceğiz” açıklamasını yaptı. Birikmiş borçlarını ödeyebilen aboneler zaten gidip borcunu ödüyor. Bu kadar sıkıştırmaya ne gerek var! Bunun üzerine bir basın açıklaması yapan ŞUSKİ, “Biz borcunu ödeyemeyen mahallelerin zaten suyunu kesmiyoruz” dedi. Yani suyunu kesecekleri abonelerin büyük işletmeler olduğu, bunların aslında birikmiş borçlarını ödeyebilecekleri belirtildi. Bunların borçlarının da binlerce lira olduğu açıklandı. Yoksa bin lirayı bulmayan, durumu iyi olmayan vatandaşların suyunu kesmeyecekleri açıklanmıştı. Ben öyle hatırlıyorum. ŞUSKİ'nin açıklamasından anladık ki kiracı olanın, durumu iyi olmayanın suyu kesilmeyecek. Ancak yanıldık, öyle olmadı. Bir süre sonra durumu iyi olmayan ailelerin yaşadığı mahallelerde de su kesintisi yaşandı. Henüz 500 TL borcu olan abon

Şanlıurfa’da yaşam ak ile kara arasında geçip gidiyor. Siyasilerimizin, yöneticilerimizin, belediye başkanlarımızın projeler, çalışmalar ile ilgili söylemlerine baktığımızda maşallah diyoruz, her şey ak. Ancak öteki tarafta Şanlıurfa’nın durumuna bakıyoruz, bir türlü çözülemeyen sorunlar. Biz de kararsız bir şekilde kalıyoruz iyi miyiz; kötü müyüz? Gençlerimiz işsizlikten yakınırken, belediye başkanlarımız millet kıraathanesi, millet bahçesi diyor. Kırsaldaki vatandaşlar evine ulaşabilecek yol bulamazken, öte yandan yol ağının genişletildiği, beton ve duble yolların yapıldığı söyleniyor. Yine tarım arazileri tahliye kanalı olmadığından dolayı taşkınlara maruz kalırken, GAP ile ne kadar arazinin suyla buluştuğu belirtiliyor. Otopark, trafik, kaldırım işgali, engellilerin geçişine bile uygun olmayacak kadar sorunlarla boğuşan mahallede süs ışıklandırmalarının yapılmasıyla övünülüyor. Bir sokak öteye gitseniz, en kalabalık caddelerden biri olmasına rağmen akşam saatlerinde karan

Bilindiği üzere Şanlıurfa'da, isimler önemli bir konumdadır. Caddelere, parklara verilen isimlere oldukça önem veriliyor. Bazen bu isimler günlerce tartışılır. Özellikle belediye yönetimleri değişince bazı cadde ve park isimleri de değiştirilir. Ancak insanların hatırında sürekli eski isimler kalır ve yeni isimler sadece tabelada değişmiş olur. Şu anda Şanlıurfa'da Evren Sanayi'nin isminin değişmesi gündemde. 1980 yılı darbesini gerçekleştiren Kenan Evren'in ismi Şanlıurfa'nın Sanayi Sitesine verilmiş. Ancak muhalefet parti temsilcileri bu ismin bu kente yakışmadığını belirterek değiştirilmesini istiyor. İsimler Şanlıurfa'da bu kadar önemli konumda olurken, bu konuyu açmamak eksik kalırdı. İsimler konusunda dikkatimi çeken konu, aslında önemli şahsiyetlerin isimlerinin karşılığını bulmamasıdır. Türkiye'nin, Şanlıurfa'nın tarihine, kültürüne iz bırakanların isimlerinin verildiği mekanlar genelde daha küçük ve değersiz mekanlardır. İsimler ko