Kayıtlar

Nisan, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Toplumu yaralayan düşünceler!

Geçtiğimiz günlerde Küçükçekmece'de 5 yaşındaki çocuğa cinsel istismarda bulunulması yürekleri yaktı. Ancak konu ile ilgili bazı düşünceler vicdanları daha çok sızlattı. Bir ulusal gazetenin köşesinde konu ile ilgili düşüncelerini aktaran ve kendine yazar diyen birinin sarf ettiği düşünceler, gerçekten bizi insan olarak üzdü. Biliyorsunuz Küçükçekmece'deki cinsel istismar olayı ilk değil, son da olmayacak gibi. Bu olaylara karşı vatandaşlar bir araya gelerek toplumu protesto ediyor. En azından tepkisini dile getiriyorlar, farkındalık oluşturuyorlar. Ancak konuyu yorumlayan yazar, öncelikle protestoyu gerçekleştiren vatandaşların çabalarının boşuna olduğunu belirtiyor, gereksiz olduğunu söylüyor. Evet protesto ederek zaman geri alınmaz, giden geri gelmez ama hiçbir şey boşuna değildir. En azında olaya sessiz kalmamış bir toplum görüyoruz. Elinden bir şey gelmiyorsa en azından durumun yanlış olduğunu gösteren bir toplum görüyoruz. Hiçbir şey gereksiz değildir. Bu yazar,

Gemiyi lafla yürütmeye çalışan toplumumuz

'Lafla peynir gemisi yürümez' demiş atalarımız. Ama günümüzde insanlar ısrarla lafla peynir gemisini yürütmeye çalışıyorlar. 'Konuşmaya gelince mangalda kül bırakmamak' sözü de toplumumuzun profilini aslında anlatıyor. Son zamanlarda yaygınlaşan 'Klavye kahramanları' mesela... Özellikle siyasette konuşmayı çok sever insanlarımız. Siyasetçilerin kendisi özellikle. Siyasetçilerimiz çıkar televizyonlara "Memleket için çalışmalar şöyle yapılsaydı daha güzel olurdu" sözlerini rahat bir şekilde ifade ederler. Ancak bu çalışmayı yapacak kadar yetki eline geçtiğinde susmayı tercih eder. Bu kez yetkisi elinde alınan siyasetçi karşıdakine dönerek sayar sorunları. Çözüm önerileri sunar. Madem sorunları biliyorsun, çözümün nasıl olacağını da kestirebiliyorsun, o halde elinde yetki varken bunu neden yapmadın diye sorduğumuzda o da susma hakkını kullanır. Özellikle baskı altında olan ülkeler saldırıya uğrayınca o ülkede yaşayan insanlar zor durumda y

Biraz da protokol çocukların yerine geçsin!

Her zaman çocuklar Belediye Başkanı ya da Kaymakam koltuğuna geçiyor Başkan oluyor ya, bir kez de olsun protokol çocukların yerine geçerse daha yararlı olacak diye düşünüyorum.   Kentin sorunlarını bazen çocuklardan dinlemek gerek. Çünkü çok önemli fikirler var onlarda. Bu nedenle yönetime bir de onların gözüyle bakmak gerekiyor. Zaten kentleri yöneten ve yönetilenlerin tek amacı çocuklarına sorunsuz ve güzel bir yaşam bırakmak değil mi? İşte bu yüzden onların fikirleri de çok önemli. Dün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olması dolayısıyla Valiler, Kaymakamlar, belediye başkanları yani tüm protokol makam koltuklarını çocuklara verdi. Koltuğa oturan çocuklar, bir belediye başkanı, bir kaymakam olarak talimat verdi. Bu etkinlikler kapsamında Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül de görevini birkaç dakikalığına çocuklara devretti. Bu çocuklara söz hakkı verildi ve bir Belediye Başkanı olarak konuştular. O koltuğa oturan çocuklar da Şanlıurfa'

Urfa'nın işsizlik tablosu

"Halimizi görüyorsunuz, ne halde olduğumuz ortada, eve ekmek götüremiyoruz, bir umut diyerek bekliyoruz..." Bu sözlerin sahibi sabah saat 05.00'dan beri İŞKUR kapısına dikilen ve saatlerce iş bulma umuduyla uzun kuyrukta bekleyen işsizlere aittir. Bilindiği gibi Şanlıurfa, genç nüfusta diğer illerden önce gelir. Ancak buna karşın iş istihdam alanları bakımından kentimiz oldukça geridedir. Şanlıurfa'nın 2 milyon nüfusunun yüzde 17'si işsiz ve bu durum da Şanlıurfa için büyük bir sorun. Türkiye'nin işsizlik ortalaması bile yüzde 10 iken Şanlıurfa'nın ortalamasının yüzde 17 olması gerçekten korkunç ve üzücü bir durumdur. İş alanlarının fazla olmaması, nüfusun hızla artması ve Suriyelilerin yoğun olarak Şanlıurfa'ya göç etmesi, iş alanları bakımında bize dezavantaj bir durum sağladı. Bin kişilik işçi alımına 44 bin kişinin başvurduğunu gördük. Kura çekiminde spor salonuna sığmadığı için umut bekleyenler, soğuk havaya rağmen açık alanda stad

Büyük bir müjde sanmayın!

31 Mart Yerel Se­çim­le­ri özel­lik­le Şan­lı­ur­fa'da si­ya­si­le­ri ol­duk­ça he­ye­can­lan­dır­dı. Bu he­ye­ca­nı ise en fazla Ak Par­ti­li­ler ya­şa­dı. Ta­bi­ki bu ko­nu­da hak­lı­lar. Çünkü Ak Parti Şan­lı­ur­fa'da yüzde 60'ın üze­rin­de oy aldı. Daha da önem­li­si HDP'nin sü­rek­li ka­zan­dı­ğı il­çe­le­ri bu dönem al­ma­yı ba­şar­dı. Se­çim­ler­de büyük bir oy ba­şa­rı­sı elde eden Ak Parti'nin gerek Be­le­di­ye Baş­kan­la­rı ge­rek­se Mil­let­ve­kil­le­ri se­çim­den sonra da Şan­lı­ur­fa'nın ver­di­ği des­tek­ten do­la­yı va­tan­daş­lar­la bir araya gel­di­ler ve te­şek­kür et­ti­ler. Si­ya­si­le­ri­miz, hep bir­lik­te top­lan­dı, se­çim­den önce ol­du­ğu gibi se­çim­den sonra da ken­tin so­run­la­rı­nı ilet­mek için An­ka­ra'da bu­luş­tu­lar. Ba­kan­lık­la­rı zi­ya­ret ede­rek ken­tin so­run­la­rı­nı ile­ten Ak Parti'li ve­kil­ler, Şan­lı­ur­fa'ya sağ­lık ala­nın­da güzel bir haber ver­di­ler.  Ve­kil­le­ri­miz, yap­tık­la­rı gi­ri­

Bir yanımız bahar, bir yanımız yaprak döküyor

Ülkemizde 10 milyon kişinin maaşı asgari ücret civarındadır. Yani 2020 lira maaş alıyorlar. Bu maaşa neler yapılabilir? Asgari ücretle çalışan birinin evi zaten kiradır. En kötü evde oturan biri aylık en az 600 lira kira öder. Bu asgari ücretlinin Büyükşehirde değil, Çankırı gibi küçük bir şehirde yaşadığını düşünelim. 4 kişilik bir aile olsun, her öğün 2 ekmek alsın, ekmek de 1 lira olsun. Günde 6 ekmek almış osun, aylık 180 lira ediyor. Elektrik, su, telefon faturalarının toplamını da en fazla 100 lira olarak düşünelim, 880 lira oluyor. Asgari ücretle çalışan biri otobüsle işe gidip gelecek. Otobüs ücreti en fazla 1,5 lira olsun, günde 3 lira o da ayda 90 lira oluyor. Toplam oldu 970 lira. Geriye bin 50 lira kaldı. Piyasanın durumunu göz önünde bulundurursak, et 50 lirayı, biber 15 lirayı, patlıcan 10 lirayı, domates 8 lirayı bulmuş. Asgari ücretliye kışın ısınma gideri gerekmiyor zaten. Çay, şeker, bulgur, pirinç hiç gerekmiyor. Çocukların süt, bez giderleri hatta

Komünist Başkan, nasıl bu kadar tanındı?

Bir kişinin herkes tarafından bilinmesi, bütün kesimin onu tanıması hayata geçirdiği çalışmasıyla olur. Topluma ne kadar faydalı eser bırakırsa, o kadar tanınır, o kadar övgü alır. Bir siyasetçi, bir Belediye Başkanı da öyle... Çalışmasıyla kendini topluma tanıtmalıdır. Bu konuda en önemli örnek olarak Tunceli Belediye Başkanı seçilen Fatih Mehmet Maçoğlu olabilir. Çünkü bugün sokakta kime sorarsanız, Fatih Mehmet Maçoğlu'nun Türkiye'de Türkiye Komünist Partisi'nin tek Belediye Başkanı olduğu cevabını alırsınız. Maçoğlu, en çok da Komünist Başkan olarak tanınıyor. Peki ne oldu da bu Komünist Başkan Türkiye'de bu kadar kısa sürede gündeme geldi ve herkes tarafından tanınan biri oldu? Ücret karşılığında televizyonlara çıkıp konuşma mı yaptı? Türkiye'nin her tarafında billboardlar mı astı? Bunlara hiç gerek kalmadı. Hatta her gün televizyonlara çıkıp konuşma yapsaydı bile bu kadar kendisinden bahsettiremezdi. O reklam peşinden koşmak yerine yapması gerekeni yap

Peki siz adım attınız mı?

Şanlıurfa'da seçimi kazanan bazı ilçe Belediye Başkanlarının devir teslim töreninde eski Belediye Başkanlarının yer almaması dikkatimizi çekti. Halbuki kayyum ile yönetilen belediyeleri dışında bütün ilçeleri Ak Parti'den seçilen Başkanlar yönetiyordu. Bu ilçelerde ise seçimi yine Ak Parti kazandı. Ancak aynı partiden gelen Başkanlar devir teslim töreninde birbirleriyle aynı karede bulunmaktan çekindi. Şimdi devir teslim töreninde birçok Belediye Başkanının yer almaması bazı kesimler tarafından eleştiriliyor. Bütün suç, törene gelmeyen eski Başkanlarda aranıyor. Ancak olayın perde arkasını kimse sorgulamıyor. Neden gelmedikleri kendilerine sorulmadı bile... Tabiki eski Başkanlar bu seçimde adaylık listesinde yer alamayınca onlarda bir kırgınlık oldu. Bazıları bu kırgınlığı tepkiye dönüştürerek başka partiden aday olarak da Ak Parti'nin karşısına çıkmış olabilir. Ancak en önemli çalışmalarının bütün herkesi kucaklamak, küskünleri barıştırmak olduğunu belirten Ak pa

Seve seve yapacaksın o hizmeti!

Samsun'nun 19 Mayıs ilçesinde Ak Parti, MHP ile ittifak kuruyor ve MHP burada aday çıkarmıyor. Ancak MHP'nin oyları Ak Parti'ye değil, İYİ Parti'ye gidiyor. Yine de Ak Parti 19 Mayıs ilçesinde yüzde 63.31 oranında oy alıyor. Ama seçimde başarıyla çıkan Ak Parti'li Belediye Başkanı bu orandan memnun kalmıyor ve kendisine oy vermeyen seçmeni resmen tehdit ediyor. Seçimi kazanan Ak Parti'li Başkan, diyor ki, "İlçedeki 4-5 mahallede bazı sıkıntılar yıllardır devam ediyor. Biz bu dönemde bu sıkıntıların düzeleceğini umut ettik. Bize böyle dediler ama öyle olmadı. Bundan sonra da ona göre davranacağız. O listeleri tek tek inceleyeceğim. 2014 yılından 2019 yılına kadar olan değişimlere bakacağım. Öyle oy vermeyeceksin ama hizmet alacaksın! yok öyle. Bundan sonra oyu verenler herkesten önce hizmeti alacak, diğerleri en son alacak." Sarf ettiği sözlere bakılırsa ilçede resmen ayrım yapacak. Yine bu Başkan ilçenin tümünün değil, sadece Ak Parti'li se

İttifaklar ve Urfa'da kaybeden HDP

31 Mart se­çim­le­ri ile seç­me­nin si­ya­si par­ti­le­re ye­rin­de bir mesaj ver­di­ği­ni dü­şü­nü­yo­rum. Si­ya­si par­ti­ler bazı küçük par­ti­le­ri de ya­nı­na ala­rak it­ti­fak ka­ra­rı al­dı­lar. Sonuç ola­rak se­çim­ler­de iki taraf re­ka­bet için­de oldu. Bun­lar­dan biri Cum­hur İtti­fa­kı iken, di­ğe­ri Mil­let İtti­fa­kı oldu. Ancak bu it­ti­fak­lar san­dık­la­ra o kadar yan­sı­dı ki, ik­ti­dar olan Ak Parti, en önem­li met­ro­pol kent­le­rin­den olan An­ka­ra ve İstan­bul'u CHP'ye kap­tır­dı. Bu it­ti­fak­la­rın ka­za­na­nı da oldu kay­be­de­ni de... Ancak en çok kay­be­de­ni HDP oldu ga­li­ba. CHP yıl­lar­dır pe­şin­de ol­du­ğu met­ro­pol kent­le­ri it­ti­fak sa­ye­sin­de aldı. MHP it­ti­fak sa­ye­sin­de ka­zan­dı­ğı il sa­yı­sı­nı ar­tır­dı. Ak Parti ise HDP'nin en büyük ka­le­le­rin­den olan Şır­nak'ı büyük fark­la al­ma­yı ba­şar­dı. Bu du­rum­da Cum­hur­baş­ka­nı Recep Tay­yip Er­do­ğan'ın se­vin­ci de söz­le­ri­ne yan­sı­dı. Yal­nız bu­ra­da Cum­

Urfa tekrar 'Ak Parti' dedi

Bir heyecanlı seçimin daha sonuna geldik. Şanlıurfa'nın Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül oldu. Öncelikle Başkan Beyazgül'e hayırlı olsun dileklerini iletirken, bu seçim sonucunun da Şanlıurfa'mız için hayırlı olmasını umuyoruz. Aslında geçmiş dönemlerde olan seçimler bu kadar heyecanlı geçmiyordu. Bu seçim sonucunun oldukça heyecanlı olması bekleniyordu ve oldu. Ancak büyük değişiklik Ak Parti'nin Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesini kaybedeceği yönünde olması beklenirken, Ak Parti'nin daha önceki seçimlerde aldığı oyunu koruması bir sürpriz oldu. Şanlıurfa'da dikkatimizi çeken diğer bir konu ise HDP'nin durumu... Daha önceki dönemlerde Şanlıurfa merkezde olmasa da ilçelerde oylarını koruyan HDP, bu dönemde koruyamadığını görüyoruz. Aslında HDP sadece Şanlıurfa'da değil, Türkiye genelinde şaşırttı. Özellikle HDP'nin kalelerinden biri olan Şırnak'ta Ak Parti'nin büyük bir farkla sandıktan çıkması büyük bir şaşkınlığa n