Kayıtlar

Eylül, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bravo size!

Bravo size! Büyük başarılar elde ediyorsunuz. Çünkü gündemi çok iyi değiştiriyorsunuz. Bu kadar birikmiş sorunlarla boğuşan bir kentte sorunları geri plana itmeyi oldukça iyi başarıyorsunuz. Bugün tarım sorunlarını, yüksek fiyatları gündeme getirerek onlara çözüm bulmak yerine iki sözü bir araya getirerek gösteriş yapmayı çok seviyorsunuz. Nasıl da gündem değişti! Tarım sorunları, işsizlik, eğitim, sağlık sorunları ne güzel de unutuldu. 1 TL olan isot fiyatı 3 TL'nin üzerine çıkarken, herkes kendine göre fiyat belirlerken, isotun sahibinin kim olduğunu bulmaya çalışmakla önemli başarılara imza attınız. Günlerdir isot kimin, ciğer kimin, fıstık kimin tartışmaları gündemde kaldı. Bunlar tartışırken, kimse de çıkıp demedi ki bunların fiyatları neden artıyor; vatandaşın alım gücü neden düşüyor? Gaziantep bir festival yaptı, Şanlıurfa'da da olan ürünleri bu festivalde sergiledi. Tartışmanın fitili de bu festivalde ateşlendi. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatm

Hayaller narlık; hayatlar beton!

Çocukluğumuz bile o meşhur Karaköprü türküsü olan 'Karaköprü Narlıktır'ı dinlemekle geçti. Bu türkümüz sınırları aştı; dillere destan oldu. Biz sadece türküyü dinlemekle kalıyorduk. Çünkü narlığın artık varlığını yitirdiğini kabul etmiş, alışmıştık bu duruma. Biz alıştık da bu türküyü dinleyenlere ne cevap vereceksiniz? Karaköprü narlıktır türküsünü dinledikten sonra Karaköprü'ye gelerek nar bahçelerinde taze bir nar koparıp ağaçların gölgesinde yeme hayalini kuranlara ne diyeceksiniz? Karaköprü'ye gelerek nar yemek isteyen birine "Kusura bakmayın! Karaköprü narlıktır, narımız meşhurdur ama ikram edecek narımız bile yok" cevabını mı vereceksiniz? Ya da "Burada küçük bir bahçe kalmıştı. Buradan bir nar koparıp size ikram edebiliriz" mi diyeceksiniz! Küçük bir bahçede birkaç nar ağacı koparıyorsunuz o da Karaköprü narı değil! Karaköprü'nün narlık olduğunu hayal etmek bile insanın içini ferahlatıyor. Şimdi bu sıcak havalarda nar bahçeler

Sosyal medya ve şovmenlik

Sosyal medyanın şov yapma aracı olarak kullanılması her geçen gün artıyor. Özellikle bazı siyasiler, STK temsilcileri, başkanlar vesaire... İki arkadaş bir araya geliyor, bir fotoğraf çekip sosyal medyada paylaşıyor. Ardından uzun zamandır birbirlerini görmediklerini, koyu bir sohbetle özlem giderdiklerini not düşüyorlar. Öyle de bize ne bundan! Adım attığımız her olayı, yediğimiz yemeği, içtiğimiz içeceği, gezdiğimiz yerleri sosyal medyada paylaşıyoruz. Olabilir deyip geçiyoruz. Yine iki dost bir araya geliyor, sosyal medyada fotoğraflarını paylaşarak memleket sorunlarını ve çözüm önerilerini konuştuklarını belirtiyorlar. Bravo! Memleket sorunları konuşmakla bitti. Zaten hep konuşuyoruz, başka bir şey yok. Sosyal medya, insan hayatında o kadar aktif bir duruma gelmiş ki, insanlar her gördüklerine inanıyor, araştırmadan giderek uzaklaşıyor. Bir haberin linkine tıklamaya acizken, gördüğü fotoğrafı arkadaşı darılmasın diye beğeniyor. Sosyal medya, insanları ne kadar yakınla

Fatma Başkan'ın suçu ne?

Gördüğümüz gibi son zamanlarda Şanlıurfalılardan Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'ne karşı bir tepki söz konusu. Bu tepkinin altında ise isot, fıstık, ciğer gibi kentimize ait değerler yatıyor. Tepki dediğin suçlu birine karşı gösterilir. Ancak Şanlıurfalıların tepkisinin haklı olup olmadığı bilinmiyor. Çünkü hedefte herhangi bir suçlu göremiyoruz. Tepki gösterilen kişi Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin oluyor. Ancak Başkan Şahin, suçlu değil, memleketi için durmadan çalışan, haftasonunu bile çalışarak geçiren bir Belediye Başkanıdır. Fatma Şahin tepki yerine övgüyü hak ediyor. Çünkü Şanlıurfalıların sürekli çalışmalarını örnek gösterdiği bir belediye başkanıdır. Şimdi duygusal yönleri bir tarafa bırakmak iyice bir düşünmek lazım. Fatma Şahin, Şanlıurfa'nın değerleri olan isotu, ciğeri, fıstığı, Balıklıgöl'ü, Göbeklitepe'yi Gaziantep'in değerleriymiş gibi tanıtabilir. Bu onun başarısı ve Şanlıurfa belediyelerinin, siyasilerin pasif kalmasıdır.

Gündemimiz tuvalet!

Tuvalet deyip geçmeyin! çok önemli bir potansiyele sahiptir. Dört duvarın çevrilmesi ve bir giderin yapılmasıyla tuvalet oluşuyor ama yapılışı her ne kadar kolay olsa da bir kentin olmazsa olmazıdır. Turistik gezi için kente gelen bir ziyaretçi, bir tuvalet bulamazsa, o kent istediğiniz kadar gelişmiş olsun, yine de hiçbir potansiyeli kalmaz. Şanlıurfa'nın çözüm bekleyen o kadar sorunu olmasına rağmen halen gündemde tuvalet söylemleri yer alıyorsa, bu tuvaletin önemi vazgeçilmezdir. Çünkü yıllardır Abide ile Balıklıgöl Platosu arasında tuvalet talebi oluyor ve bu sorun halen çözülebilmiş değil. Yıllardır gelen talepler arasında söz konusu alana tuvalet yapılması isteniyor. Bir ara Rabia Meydanı'nda bir tuvalet yapıldı ki çoğu zaman kapalı durumdaydı. Şimdi aktif olsa da fazla kimse bilmiyor. Sadece bu alan ile ilgili tuvalet sorunu yaşanmıyor. Tuvaletin düzenli yapılmamasına en fazla tepki engellilerden geliyor. Bedensel engellilerin sayısı oldukça fazla ve engell

Yine sessizlik var!

Son zamanlarda üst üste gelen zamlardan esnaf da, çiftçi de, vatandaş da bıktı. Keşke her şeye gelen zamlar maaşlara da gelseydi, bu durum birbirini eşitleseydi. Maalesef böyle bir durum göremiyoruz. Bir ürüne, bir yılda defalarca zam geliyor ama   işçinin maaşı yılda sadece bir defa zamlanıyor. Şimdi genel zamları bir kenara bırakalım da Şanlıurfa'ya dönelim. Önceki gün düzenlenen toplantıda açıklamalarda bulunan ŞUSKİ Genel Müdürü Mehmet Emin Özçınar, Şanlıurfa'nın en ucuz su içen kentlerden biri olduğunu belirtti. Bunu yetkililer her fırsatta dile getiriyor. Ucuz su, ucuz ev, ucuz ulaşım bizdeymiş... Bunlara eyvallah! En pahalı doğalgaz da bizde. Bunu neden siyasilerimiz gündeme getirmiyor? İşte bu konuda yine bir sessizlik hakim. Şanlıurfa'da tüm akaryakıt işletmecilerinin aralarında anlaşarak LPG fiyatlarında tekelleşmeye gittikleri iddia ediliyor. Daha önce 2.95-3.00 TL aralığında olan LPG fiyatlarında Türkiye genelinde yüzde 15 indirim yapılmasına rağmen Şanl

Ne umduk; zam bulduk!

Şanlıurfa'nın siyasilerinden 'Şanlıurfa en ucuz ulaşımı kullanıyor, en ucuz suyu içiyor, en ucuz ekmeği alıyor' sözlerini duyarken, bir de çevremize bakıyoruz ki Şanlıurfa diğer illerle aynı pahalılıkta olmuş. Hatta bazı ürünlerde çevre illerden daha fazla fiyat artışı olmuş. Şanlıurfa'da suya zam yapılmamasını isteyen vatandaşlara en ucuz suyu içtiklerini söyleyebiliyorsunuz da en ucuz LPG Şanlıurfa'da alınıyor diyebilir misiniz? Diyemezsiniz! Çünkü vatandaşlar LPG fiyatlarına tepki gösterirken, istasyonların yüksek fiyat konusunda anlaştıklarını belirtirken, 'Biz de çıkıp buna bir çözüm yolu arayalım' gibi düşünceniz olmadı. Türkiye'nin en büyük barajı olan Atatürk Barajı'nın birkaç kilometre yakınında yaşıyoruz. Tabi ki en ucuz suyu içeceğiz. Türkiye'de tarım topraklarının büyüklüğünde üçüncü sıradayız. Tabi ki ucuz sebze, meyve yiyeceğiz. Şimdi ulaşıma gelince en ucuz toplu taşıma araçlarını biz kullanmıyoruz. Son yapılan zamla