Sosyal izolasyon neden bu kadar önemli?


Dünyayı tehdit eden ve binlerce kişinin ölümüne neden olan koronavirüsle mücadele kapsamında bütün önlemler alınıyor. Ancak resmi kurumlar ne kadar önlem alsa da en büyük önlemin vatandaşların alınması gerekiyor. Bu nedenle sürekli sosyal izolasyon konusunda ısrarla uyarılar yapılıyor.

Uzmanlar tarafından sosyal izolasyona bu kadar vurgu yapılırken, toplumumuzun bir kesimi yanlış bildiği düşüncelerle bu uyarıları gereksiz buluyor. Şanlıurfa'ya salgının gelmesinin zor olduğunu söyleyenler, daha önce de hastalıklar çıktı ve atlattık diyenler, yoğun olmayan alanlarda dolaştıkları için salgının kendilerinden uzak olduğu düşünceleriyle teselli olanlar. Kendi işyerlerinin kalabalık olmadığını bu nedenle riskin az olduğuna inanarak işine gidenler…

Riskin ne kadar büyük olduğunu bir örnekle belirtelim. Düşünün ki siz telefon tamiri yapan bir esnafsınız. Yoğun ortam değil, tek kişi olarak çalışıyorsunuz. Maske ve eldiven takıyorsunuz önleminizi alıyorsunuz. Gelen müşteriyle tokalaşmadınız, el sıkışmadınız. Aldığınız telefonu temizlediniz ve kendinizce önlem aldığınızı düşündünüz.

Telefon tamir edildikten sonra ücretini aldınız, müşteri de çıktığına göre her tarafı temizlediniz. Daha sonra eldivenleri çıkardınız, dalgınlığınıza geldi ve kasadaki o paraya dokundunuz. Daha sonra bir sigara yaktınız. Elinizi sürdüğünüz o sigarayı ağza götürdünüz. Müşteride pozitif olasılığı varsa hapı yutmuş oluyorsunuz.

Peki müşteride vaka var mı? Müşteride koronavirüs vakası olduğunu bilseniz, zaten onu işyerine bile almazsınız. Bir de müşteride vaka olduğu olasılığını düşünelim.
O müşteri bilmeden başkasından salgını almış olabilir. Ya o da farkında olmadan pozitif çıkan biriyle temasta bulunmuşsa! Siz orada kendinize bulaştırdığınız salgını sadece kendinizde bırakmıyorsunuz. İşyerini kapattıktan sonra eve gittiniz eşinize, çocuklarınıza, annenize, babanıza bulaştırdınız. Ertesi gün işyerine gelen müşterilerin telefonunu yaparken onlara bulaştırdınız.

Salgının bulaşması bu yolla yüzlerce, binlerce kişiye bulaşmış oldu. Belki birilerinin bünyesi kaldırmayacak ve hayatını kaybedecek.

Siz de bu salgını bulaştırmada sorumlulardan biri oldunuz. Ne kadar dikkat etmiş olsanız da yayılmanın önüne geçememiş oldunuz.

Birkaç gün sonra size bu hastalığı bulaştıran müşterinizi gördünüz ve size test sonucunun pozitif çıktığını söylese nasıl bir korku içerisine gireceğinizi düşündünüz mü?

Demek ki yoğun ortamlarda bulunmasanız da büyük risk altına giriyorsunuz. Düşünün ki o gün evden çıkmadınız. Bu riski hiç almamış olurdunuz. Herkes evde kalmayı düşündüğü için salgın vakası da erken bitmiş oldu ve birkaç gün sonra gönül rahatlığıyla işyerine gidebiliyorsunuz. Sizce hangisi daha iyi?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bu devran hep böyle mi dönecek?

Gözler çabanın aynasıdır!