Kayıtlar

Ekim, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ezberden öteye geçemiyoruz

Ülkemizde yıllar geçse de eğitim sistemimizde bir türlü taşlar yerine oturmuyor. Keşke ulaşım, sağlık, savunma sanayi ve benzeri konularda bulduğumuz çözümlerde eğitim de nasibini alsaydı. ÖSS-ÖYS ismini YGS-LYS olarak, YGS-LYS’yi de sonra YKS olarak değiştirmeyle sorunlar çözülmüyor, çözülmeyecek de… Birkaç yılda bir sistem değişiyor. Burada öğrencilerin de başarısız olmasına hak vermek gerekir. Çünkü kafalar karışıyor, isteyen istediği alana gidemiyor. Eğitime güven kalmıyor… Her şeyi bırakalım da yeni okula başlayan bir çocuk için ne yapıyoruz? Onları okula severek gelmesi için bir aktivite mi yapıyoruz? Soğuk, renksiz okul binalarında, rahatsız edici tahta sıralarda, birçoğunda spor faaliyetleri için şartlara uygun sahaların bulunmadığı okullarda eğitime gönderdiğimiz çocuklar var. Hatta bunları bırak köy okullarında bakımsız ve pislik içinde okula gelen çocuklar var. Sınıflarda yer kalmadığı için bahçede konteynır kurularak bu konteynırlarda okuyan çocuklar var. Üç k

Acı-Tatlı Festival

Yıl­lar önce ya­pıl­say­dı ne güzel olur­du de­di­ği­miz şe­hir­le­rin hatta il­çe­le­rin bile fes­ti­va­li olu­yor. Şan­lı­ur­fa’nın ünlü iso­tu­nun bir fes­ti­va­li yok de­di­ği­miz ma­lu­mu­nuz­dur ki Bü­yük­şe­hir Be­le­di­ye­si­nin yoğun ça­lış­ma­la­rı ne­ti­ce­sin­de iso­tu­muz, en tatlı acı ile muh­te­şem bir fes­ti­va­le dö­nüş­tü.  En güzel isot ya­rış­ma­la­rı, isot­tan çeşit çeşit yemek gös­te­ri­le­ri, kor­tej yü­rü­yüş­le­ri ve kon­ser­ler­le güzel bir prog­ram­da su­nu­lan fes­ti­va­le va­tan­daş­lar da ve­ri­len emeğe ge­rek­li kar­şı­lı­ğı gös­te­re­rek yoğun ilgi gös­ter­di.  Tar­la­dan sof­ra­ya isot se­rü­ve­ni et­kin­li­ği ile baş­la­yan fes­ti­val, ar­dın­dan yü­rü­yüş­ler, kon­ser­ler yıl­lar­dır has­ret çek­ti­ği­miz et­kin­lik­ler­di. Ay­rı­ca başka il­ler­de bil­bo­ard­lar­da fes­ti­va­le davet gibi ta­nı­tım­lar ve bunun ya­nın­da ulu­sal med­ya­da ka­me­ra­la­rın sık sık Şan­lı­ur­fa’ya dön­me­si tak­di­re şayan or­ga­ni­zas­yon­lar­dan biri oldu.

Toplumun hayatımızda çizdiği çemberler

Her toplumda vardır yasaklar, tabular, çevre baskısı… Başkalarının bizim için ne düşündüğü önemlidir elbet hayatımızda. Henüz doğar doğmaz karşılaşıyoruz bunlara. Yasaklar, kurallar o zaman başlıyor. Henüz çocukken bile ‘Bu davranışlar sana yakışmaz!’ sözleri… Birey evlendikten sonra bile anne babasının yanında çocuğunu sevmesinde biraz aşırıya kaçmak bile uygun görülmez. Bütün davranışlar aileye göre şekillenir. Toplumda yetişen çocuğun ilgi alanları bile topluma göre şekilleniyor. Bunlar meslek gruplarına da yansıyor. Örneğin bizim toplumumuzda çocuğun ilgisinin hangi alanda olduğu, hangi meslek alanını seçeceği pek önemsenmez. Birkaç meslek grupları gelir akla. Bunlar öğretmen, doktor, avukat, mühendis vb. geride kalanlar pek de değerli olmuyor. Toplumun bizi içine aldığı bu çemberleri bir türlü kıramıyoruz. Kendimizi ifade etmeye çalıştığımız zaman da görünmeyen bu çemberlerin sınırlarına çarpıyoruz. İstediğimiz bir alanda üretmeye çalıştığımız ve o alanda en